4.000 Göçmen Sınır Dışı Edildi, Binlercesi Belirsizlikle Karşı Karşıya!

ABD'de göç politikaları yeniden sertleştirilirken, sınırda gerilim giderek artıyor. Donald Trump'ın yeniden başkan olmasıyla birlikte, göçmenlere yönelik baskılar da şiddetleniyor. Son iki hafta içinde 4.745’ten fazla göçmen sınır dışı edilirken, 8.000’e yakın kişi de gözaltına alındı. Trump yönetimi, yasa dışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.

Trump, görevine başlamadan önce verdiği sözleri tutarak, yasadışı yollarla gelen göçmenleri ülkeden hızlıca uzaklaştırma politikasını devreye soktu. Yeni yasal düzenlemeler, sınırdışı işlemlerinin yalnızca 24 saat gibi kısa bir sürede tamamlanmasını sağlıyor. Beyaz Saray, göçmenlerin ABD’ye yasal yollarla girmesi gerektiğini vurgularken, sınırda bekleyen binlerce göçmen umutsuz bir şekilde yeni bir umut arayışına devam ediyor.

Ancak, yasadışı göç ABD'nin uzun yıllardır karşı karşıya olduğu bir mesele. Geçmiş yönetimlere bakıldığında, Barack Obama'nın başkanlığı döneminde 3 milyon, George W. Bush zamanında ise 2 milyon göçmenin sınır dışı edildiği biliniyor. Trump'ın ilk başkanlık döneminde ise bu sayı 1.19 milyon olarak kayıtlara geçti. Şimdi ise ikinci döneminde daha sert bir politika izleyerek, göç akınını dürtmek için çok daha hızlı hareket ediliyor.

ABD-Meksika sınırındaki bu sert müadele, göçmenler için çok daha zor koşullar yaratıyor. Meksika hükümeti bölgeye 10.000 asker görevlendirirken, ABD de ordusunu sınıra yönlendirdi. Sınır boyunca dikenli tellerin sayısı artarken, göçmenler hem fiziksel hem de yasal engellerle karşı karşıya kalıyor.

Bölgede faaliyet gösteren insani yardım grupları, göçmenlerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışıyor. Matamoros’taki yardım çalışmalarına öncülük eden aktivistlerden Gladys Canas, sınırda yaşanan çaresizliğe dikkat çekerek, “Her gün insanlık dramının en acı yüzünü görüyoruz. İnsanlar ağlıyor, çığlıklar atıyor” diyor. Canas ve ekibi, göçmenlere gıda, su, tuvalet malzemeleri ve battaniye gibi temel yardımlarda bulunarak onurlu bir yaşam sürebilmeleri için elinden geleni yapıyor.

Ancak bölgede artan baskılar ve belirsizlik, göçmenlerin geleceğini büyük bir soru işareti haline getiriyor. Sınırda bekleyen binlerce kişi, hayallerini gerçekleştirmek için çaba gösterirken, sert göç politikaları ve sınırda artan şiddet, bu umutların önünde büyük bir engel oluşturuyor.

Bütün bu gelişmeler, göç krizinin ne kadar karmaşık ve çözümünün ne kadar zor olduğunu gösteriyor. ABD-Meksika sınırında yaşanan bu trajedi, uluslararası toplumun göç politikaları konusunda yeni çözümler bulması gerektiren acil bir kriz haline gelmiş durumda.