Amerika Birleşik Devletleri Senatörü Bernie Sanders, gelir eşitsizliği ve milyarderlerin siyasetteki etkisi üzerine yaptığı açıklamalarla bir kez daha gündeme damgasını vurdu. Sosyal medya hesaplarından paylaştığı verilerle, Amerika’nın hızla bir oligarşiye dönüşmekte olduğunu iddia eden Sanders, çarpıcı örneklerle bu sistemin adaletsizliğini gözler önüne serdi.
Şoke Eden Veriler: Zengin Daha Zengin, Fakir Daha Fakir
Sanders’ın verdiği verilere göre, 2020’den bu yana dünya genelinde 5 milyar insan daha fakirleşirken, dünyanın en zengin 5 milyarderi servetlerini ikiye katladı. İsimler ve rakamlar ise dikkat çekici:
Elon Musk, sadece seçim gününden bu yana servetine tam 120 milyar dolar ekledi.
Jeff Bezos, geçtiğimiz ay 67 milyar dolar kazandı.
Mark Zuckerberg, 2023 yılında servetini 90 milyar dolar artırdı.
Sanders, bu artışların bireysel başarı hikayeleri olarak görülemeyeceğini, aksine milyarderlerin siyasetteki etkileriyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
"Bu Bir Demokrasi Değil, Oligarşi!"
Sanders, milyarderlerin seçimlere yaptıkları harcamalarla Amerika’nın demokrasi olmaktan çıktığını vurguladı. ABD nüfusunun yalnızca %0,0005'ini oluşturan milyarderlerin, 2024 seçim harcamalarının %18'ini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Sanders, bunun sadece demokrasiye değil, toplumun tüm yapısına zarar verdiğini söyledi.
Sanders’ın açıklamalarından bazı çarpıcı detaylar:
150 milyarder aile, son seçimlerde yaklaşık 2 milyar dolar harcadı.
Elon Musk, Donald Trump’ı desteklemek için tek başına 277 milyon dolar harcadı.
Büyük savunma sanayi şirketleri, bu seçim döneminde 38 milyon dolar harcayarak, trilyon dolarlık askeri bütçelerden yararlandı.
AIPAC, İsrail’in aşırı sağcı Netanyahu hükümetine karşı çıkan Kongre üyelerini yenilgiye uğratmak için 100 milyon dolardan fazla harcadı.
Sanders, “Bu bir kişi, bir oy değil. Bu, halkın geleceğini belirlemesi değil. Bu, birkaç ultra zenginin geleceğimizi satın almasıdır,” diyerek durumu özetledi.
Gelir Eşitsizliği ve Küresel Etkileri
Sanders, milyarderlerin siyasetteki etkilerinin yalnızca gelir eşitsizliğiyle sınırlı kalmadığını, iklim değişikliği, sağlık hizmetleri ve yoksulluk gibi alanlarda da ciddi sonuçlar doğurduğunu ifade etti. “Bu sistem, yalnızca birkaç zenginin çıkarlarını koruyor. Halkın sağlık hizmetine erişimi kısıtlanıyor, yoksulluk artıyor ve iklim değişikliğiyle mücadele sekteye uğruyor,” dedi.
Sanders’ın bu açıklamaları, yalnızca ABD’de değil, dünya genelinde gelir eşitsizliği ve demokrasiye yönelik tehditlerin tartışılmasına zemin hazırlıyor. Ancak bu tartışma, bu adaletsiz sistemi değiştirebilecek mi?
Yorum Yazın