Çin Ticaret Bakanlığı, ABD'li 28 savunma sanayi şirketine ihracat yasağı getirdiğini duyurdu. Bakanlık, bu kararın "ulusal güvenliği koruma ve uluslararası silah yayılımını önleme yükümlülükleri" kapsamında alındığını açıkladı. Karar, Pekin ve Washington arasındaki artan gerilimin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Hedef Alınan Şirketler
Yasağın kapsamında, savunma ve havacılık sektöründe önemli isimler olan General Dynamics, Boeing Defence, Space & Security, Lockheed Martin ve Raytheon Missiles & Defence gibi dev şirketler yer alıyor.
Ayrıca, Lockheed Martin’in 5, General Dynamics’in 3 ve Raytheon’un 1 şirketi ile General Dynamics ve Raytheon ortaklığı da Çin’in "güvenilmez varlık" listesine alındı.
Kapsamlı Yaptırımlar
Çin’in kararına göre:
Bu şirketlere "ikili kullanıma sahip ürünlerin" ihracatı kısıtlanacak.
"Güvenilmez varlık" listesindeki 10 ABD’li şirketin, Çinli şirketlerle her türlü ticari faaliyeti yasaklandı.
Söz konusu şirketlerin Çin’de yatırım yapması, faaliyet yürütmesi ve yöneticilerinin Çin’e giriş çıkışı engellendi.
Tayvan’a Silah Satışı Gerginliği
Yaptırım kararının arka planında, ABD’li şirketlerin Tayvan’a silah satışı etkili oldu. Çin, Tayvan’ı kendi egemenlik alanı olarak görüyor ve Tayvan’a silah satışını, ulusal güvenliğine doğrudan tehdit olarak değerlendiriyor. Çin yönetimi, 24 Aralık’ta da Tayvan’a silah satışına aracılık eden 13 Amerikan savunma sanayi şirketi ve 6 yöneticisine yaptırım uygulayacağını açıklamıştı.
Jeopolitik Gerilimin Artan Boyutu
Bu adım, ABD ve Çin arasındaki ticaret ve teknoloji savaşlarının savunma sanayine de sıçradığını gösteriyor. Çin’in ihracat kısıtlaması, hem askeri hem de ekonomik anlamda iki ülke arasındaki rekabetin daha da sertleşeceğinin sinyalini veriyor.
Uzmanlar, bu tür yaptırımların, küresel savunma sanayini ve tedarik zincirlerini etkileyebileceği uyarısında bulunurken, Pekin yönetimi bu kararların ulusal çıkarlarını korumak için zorunlu olduğunu savunuyor.
Sonuç
Çin’in ABD’li savunma sanayi devlerine yönelik bu hamlesi, iki ülke arasındaki tansiyonu daha da artıracak gibi görünüyor. Önümüzdeki dönemde, özellikle Tayvan meselesi üzerinden yaşanacak gelişmeler, bu gerilimin hangi boyutlara ulaşacağını belirleyecek.
Yorum Yazın