New York’un kuzeyindeki Marcy Hapishanesi’nde 43 yaşındaki mahkûm Robert Brooks’un ölümüne yol açan korkunç bir olay, hem kamuoyunu hem de yetkilileri derinden sarstı. Hapishanenin revirinde, 13 gardiyan ve bir hemşirenin, Brooks’u döverek öldürdüğü iddiaları üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Cinayet anını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri, olayın vahametini gözler önüne serdi.
Darp Edilerek Öldürüldü
Cuma günü yayınlanan görüntülerde, Brooks’un muayene masasında otururken gardiyanlar tarafından defalarca darp edildiği görüldü. Gardiyanların Brooks’un yüzüne ve kasık bölgesine vurduğu, bir gardiyanın ise Brooks’un ağzına bir şey yerleştirip saldırıya devam ettiği kaydedildi. Ayrıca bir diğer gardiyanın, Brooks’u ayakkabıyla karnından darp ettiği ve boynundan kaldırarak muayene masasına fırlattığı görüntülere yansıdı.
Brooks’un ağır saldırıya uğradıktan bir gün sonra yaşamını yitirdiği, ölüm nedeninin “darp sonucu boğulma” olduğu açıklandı. Ancak Brooks’un neden revir bölümüne götürüldüğü hâlâ bilinmiyor ve videoların ses içermemesi olayın bazı ayrıntılarını karanlıkta bırakıyor.
Ailesinden Tepki
Brooks’un ailesini temsil eden avukat Elizabeth Mazur, yayımlanan görüntülerin şiddetin ve ihlalin boyutlarını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Mazur, "Robert Brooks yaşamayı hak ediyordu. Tüm mahkûmlar, hapishane personelinden korkmadan yaşayabilmeliler" diyerek durumu kınadı ve adalet çağrısında bulundu.
Yetkililerden Açıklama
New York Valisi Kathy Hochul, olayın ardından 13 gardiyan ve bir hemşirenin görevine derhal son verilmesi talimatını verdi. New York Başsavcısı Letitia James ise Brooks’un ölümüyle ilgili kapsamlı bir soruşturma başlattı. Eyalet hapishane çalışanlarını temsil eden sendika, olayın görüntülerini “akıl almaz” olarak niteledi ve adalet çağrısında bulundu.
Hapishanelerde Güvenlik ve Adalet Tartışmaları
Bu korkunç olay, ABD hapishanelerinde mahkûm hakları ve gardiyanların yetkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi. İnsan hakları savunucuları, hapishanelerdeki şiddetin önlenmesi ve mahkûmların temel güvenliklerinin sağlanması için daha sıkı denetimlerin uygulanmasını talep ediyor.
Brooks’un ölümü, yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda sistemdeki daha büyük sorunlara işaret eden bir vaka olarak görülüyor. Şimdi, adaletin sağlanıp sağlanamayacağı ve bu olayın gelecekte benzer trajedilerin önlenmesi için bir dönüm noktası olup olmayacağı merak ediliyor.
Yorum Yazın